Okul Çağı Çocukların Beslenmesi Nasıl Olmalı?
Hazır Türkiye de 15 milyondan
fazla öğrenci varken, bu yazımda ‘Okul Çağı Çocukların Beslenmesi ‘ ni değerlendirmek istedim.
Beslenme insanın yaşına, cinsiyetine ve özel
durumlarına göre ihtiyacı olan besin öğelerini vücuduna almasıdır. Sağlığın
korunmasında ve iyileştirilmesinde beslenme çok önemli bir rol oynamaktadır.
Süt çocuğu olarak kabul ettiğimiz yaşamın ilk yılında beslenme; büyümenin
başlıca belirleyicisi iken, oyun çocuğu ve okul çocuğu dönemlerindeki beslenme;
sağlıklı beslenme alışkanlıklarının kazanılması ve erişkin yaşta etkileri
ortaya çıkacak olan bazı sağlık sorunlarının önlenmesi açısından önem kazanmaktadır.
İnsanların
beslenme alışkanlıkları çocukluk çağında başlamaktadır ve yerleşen bu
alışkanlıkların ileriki dönemlerde değiştirilmesi daha zordur. Örneğin küçük
yaşta meyve yeme alışkanlığı kazanmamış, sadece meyve suyu tüketmiş bir çocuk
daha ileriki dönemlerde meyve yemeyi reddedecektir. Aynı şekilde çocukluktan
itibaren düzensiz yemek yiyen, yemek saatleri belli olmayan bir insanın da
ileriki dönemlerde üç öğün düzenli ve sağlıklı yemek yemesi beklenemez.
Küçükken süt içme alışkanlığı kazanmamış bireylerin daha ileriki yaşlarda süt
içmesi de çok zordur.
Ancak çocukların büyümesi ile birlikte,
gösterdiğimiz bu özen de gittikçe azalıyor. Çocuklarımızın okula gittikleri
dönem beslenmeleri açısından çok önemlidir. Okula gitmeye başlayan çocuğun
sosyal çevresi genişliyor, farklı etkenlerle karşılaşıyor ve okulda bazı
kararlarını kendisi vermek zorunda kalıyordur.
Okul düzeninin başlamasıyla birlikte öğün düzeni de
değişebiliyor. Gün içerisinde en az bir ana öğün, artık ev dışında tüketilmeye
başlıyor. Çocuklar için abur cubur besinlere ulaşım kolaylaşıyor, sosyal çevre
ve arkadaş etkisi artıyor, arkadaşların görüşleri ve fikirleri değer kazanıyor.
Tüm bu etkiler çocukların hem okuldaki hem de evdeki besin tercihlerini
etkiliyor ve ister istemez şekillendiriyor.
Ayrıca, bu dönem;başta fiziksel büyüme ve gelişmenin
arttığı, kemik oluşumunun hızlandığı, yaşam boyu sürecek davranışların
kazanıldığı, beslenmeye bağlı ortaya çıkabilecek bazı kronik hastalıkların
temelinin atıldığı ve besin öğelerine gereksinimin yükseldiği dönemdir.
Okul Çocuğunu etkileyen faktörler ise;
Ø Aile
Ø Öğretmen
Ø Okul
Ø Reklâmlar
Ø Arkadaşlar
Ø Okul
Kantinleridir.
Çocuklarımızın okulda
sağlıklı beslenmeleri için öğün düzenlerinin oluşturulması çok önemlidir.
Günümüzün en önemli sorunlarından biri çocuklarımızın kahvaltı yapmadan okula
gitmeleridir. Oysa kahvaltı öğünü ile okul başarısı arasında birebir bağlantı
vardır. Kahvaltı yapılmadığında baş ağrısı, yorgunluk ve halsizlik ortaya
çıkar, dikkat ve algılamada düşüş yaşanır.
Okuldaki beslenme saati
kesinlikle kahvaltı öğününün yerini tutabilecek bir öğün değildir. Bu nedenle
çocukların aileleri tarafından mutlaka kahvaltı yaptırılıp okula gönderilmeleri
gerekir. Çocuklarımızın gün içinde kahvaltı haricinde diğer ana öğünleri
atlamamaları da çok önemlidir. Düzenli öğün tüketme alışkanlığı, sağlıklı
olmayı da bereberinde getirir.
Sağlıklı beslenme
dendiğinde genelikle aileler tarafından içecekler göz ardı edilirler. Oysa
içeceklerin beslenmemiz içerisinde önemli payları vardır. Çocuklar özellikle
okullarda ve arkadaşları ile birlikteyken şekerli meşrubatları, soğuk çayları
ve meyve sularını daha fazla tüketirler. Oysa su haricinde, şeker içeriği
yüksek olan bu gibi içeceklerin besleyici özellikleri yoktur ve sadece
şişmanlığa zemin hazırlarlar. Sağlıklı beslenme doğrultusunda çocuklara mutlaka
yeterli su içme alışkanlığı kazandırılmalıdır.
Peki
Çocuğunuz Sağlıklı Besleniyor Mu?
Sağlıklı beslenme,
çocuklar için en çok sevilen besinlerin tüketilmesi, anneler için bol yemek,
bizler için ise her besin grubunda ihtiyaç doğrultusunda tüketmektir. Başka bir
deyişle sağlıklı beslenme, yeterli ve dengeli beslenmedir.
Dengeli bir beslenmeyi
yaş, boy ve kilo gibi fiziksel özelliklerin haricinde, fiziksel aktivite düzeyi
ve bazı hastalıkların olup olmaması gibi birden fazla unsur da etkiler.
Sağlıklı beslenme için
en çok üzerinde durulması gereken konulardan biri de çeşitlilik. Günlük
beslenmede mümkün olduğunca besin gruplarının tümünden alıyor olmak çeşitliliği
en rahat sağlayabileceğimiz formüldür. Süt ve süt ürünlerinin, et, yumurta ve
peynir gibi protein içeriği yüksek olan besinlerin, tahılların, sebze ve
meyvelerin günlük beslenmenin içerisinde olmaları, çocuklarınızın dengeli
beslenebilmelerini olumlu yönde etkileyecektir. Çocukluk çağı ve okul dönemi,
sağlıklı beslenmeyi öğrenmek için en uygun zamandır.
Okul çocuklarının
beslenmesinde aşağıdaki sağlıklı beslenme ilkeleri geçerlidir:
Ø Besinlerin
çeşitliliğinin sağlanması
Ø Sağlıklı
vücut ağırlığının korunması
Ø Nişastalı
karbonhidratlar ile liften zengin besinlerin dengeli tüketilmesi
Ø Yağ
ve şeker tüketiminin sınırlandırılması
Ø Zayıflık,
büyüme geriliği
Ø Kemik
gelişiminde gerilik
Ø Zihinsel
gelişim geriliği
Ø Kızlarda
adet düzensizlikleri
Ø Kansızlık
Ø İyot
yetersizliği görülebilmektedir.
Kansızlık, ülkemizde
her 5 çocuktan birini etkiler. Kansızlıkta dikkat ve algılama azalır, okul
başarısı ve fiziksel aktivite kapasitesi azalır. Bağışıklık sistemi zayıflar ve
büyüme olumsuz etkilenir. Demir kaynaklarından zengin beslenme, zeka puanını
6-9 puan etkiler. Kansızlığı önlemek için et, balık, yumurta, pekmez,
kurubaklagiller ve yeşil yapraklı sebzeler gibi demir yönünden zengin
besinlerin düzenli olarak tüketilmesi gerekir.
Çocukluk çağında
sağlıksız ve fazla beslenmeye bağlı olarak;
Ø Şişmanlık
Ø Şeker
hastalığı
Ø Kalp
hastalığı
Ø Yüksek
tansiyon
Ø Psikolojik
bozukluklar
Ø Kanser
riskleri görülebilir
Şişmanlık, günümüzün en
önemli sorunlarından biridir. Günümüzde çoçukluk çağı obezitesi ve buna bağlı
hastalıkların görülme sıkığı gün geçtikçe artıyor. Çocukluk ve ergenlik
döneminde obezite sorunu yaşayan çocukların yetişkinlikte de obez olma
olasılığı %70’dir. Çocukluk dönemi obezitesi mutlaka önlem alınması gereken bir
konudur. Bu dönemde vücut yeni hücre yapmaya programlanmıştır. Böylece büyüme
gerçekleşir. Çocuğun gereğinden fazla kilo alması hiperplastik obezitenin
oluşmasına sebep olur. Bu tür obezitede yağ hücreleri sayıca artar. Yağ
hücrelerinin sayıca fazla olması ise yetişkinlikte daha kilolu olmaya zemin
hazırlar ve kişi hayatı boyunca fazla yağ dokusu ile uğraşmak zorunda kalır.
Günümüzde
5-17 yaş grubu 10 çocuktan biri kilolu bulunmuştur. Ülkemizde yapılan çalışmalar çocukların yaşam tarzında bir
iyileştirme yapılmadığı taktirde obezitenin yakın gelecekte ülkenin en akut
sağlık sorunu haline geleceğini ortaya koymaktadır.
Günün En Önemli
Öğünü Kahvaltı!
Kahvaltı uzun süren açlık sonrasında alınan ilk
öğündür ve tüm günü etkileyen altın değerinde bir ana öğündür. Güne zinde bir
şekilde başlamak ve gün içersinde içinde bulunduğumuz faaliyetlerde; anlama,
algılama, anımsama ve verimli bir şekilde çalışmak için kahvaltının önemi çok
büyüktür. Yapılan birçok çalışmada kahvaltı öğününün en çok atlanan öğün olduğu
görülmüştür. Sebep olarak sabah açlık hissetmeme, zaman darlığı ve kilo verme
kaygısı gibi durumlar öne sürülmektedirler.
Özellikle erken saatlerde okula giden öğrenciler
incelendiğinde güne kahvaltı ile başlamayanların okul başarılarında azalma
olduğu görülmüştür. Aynı zamanda çocuklarda da görülebilecek bazı hastalıkların
kontrolünü sağlamada da kahvaltının önemi oldukça fazladır. Glisemik yükün
azalması, insülin direncinin oluşmaması ve kalp hastalığının oluşmaması için
her gün mutlaka düzenli olarak kahvaltı yapmak gerekmektedir.
Çocuğum
Kahvaltıda Ne Yemeli?
Ø Süt,
peynir, yumurta çocukların büyüme ve gelişmesinde en iyi kalite proteinleri
içeren besinlerdir. Aynı zamanda içeriğindeki kalsiyum ile çocukların boy
gelişimini sağlar.
Ø Yağlı
tohumlardan ceviz kahvaltılarda olması gereken içeriğindeki yağ asitleri ile
beyin gelişimine yardımcı bir besindir. Çocukların kahvaltılarında 2- 3 tam
ceviz koymayı alışkanlık haline getirmek gerekir. Başlıca badem, fındık, ceviz
olmak üzere yağlı tohumlar çocukların ara öğünlerinde kolaylıkla
tüketilebilecek gıdalardır.
Ø Pekmez,
bal, fındık ezmesi veya reçel de çocukların günlük enerjilerine katkıda
bulunabilecek karbonhidratlı besinlerdir. Anemi oluşumunu önlerler,
konsantrasyonu arttırırlar.
Ø Sabah
kahvaltısında içecek olarak yapılması gereken 2 sağlıklı tercih vardır. Bunlar
taze sıkılmış meyve suları ve süt. Çocuklarınıza kahvaltıda çay içme
alışkanlığı kazandırmayın.
Ø Çiğ
sebzelerden domates, salatalık, maydanoz, biber gibi yeşillikler ile
dilimlenmiş taze meyveler muhakkak kahvaltıda mevsimine uygun olarak
bulundurulmalıdır. Vitamin ve minerallerin en önemli kaynakları sebze ve
meyvelerdir.
Ø Kahvaltı
öğününde her çocuğun 2- 3 dilim ekmek tüketmesi gerekir. Tahıllı ekmekler,
cevizli, zeytinli ekmekler de çocukların büyümesine katkı sağlayan lif
içeriğine sahip olup sağlıklı seçimler olarak tercih edilebilir.
Ø Bazen
daha pratik ve aperatif olması açısından aynı zamanda çeşitlilik de sağlayarak
çocuklara kahvaltılık gevrekler de verilebilir. Yanında taze sıkılmış meyve
suyu veya taze dilimlenmiş meyve ya da ceviz fındık koyulursa kahvaltı daha
yeterli hale gelir.
Ø Sıkılmamaları
ve çeşitlilik açısından çocuklara bazen kahvaltıda peynirli veya sebzeli
gözleme, börek veya simit de verilebilir.
Ø Ne
olursa olsun önemli olan kahvaltılarını yaparak güne başlamalarıdır. Okulda
veriliyorsa bile öncelikle evde bu alışkanlığın oturtulması sağlanmalıdır.
Çünkü okul kahvaltıları bazen protein açısından yetersiz, karbonhidratça daha
zengin olabilmektedir. Daha çok çikolata, poğaça, açma, börek, simit, bal,
tereyağ ağırlıklı alternatiflerdir. Bu da çocukların daha yağlı beslenmesine ve
kilo almalarına sebep olmaktadır. Ayrıca genelde bu tip kahvaltı yapan çocuklar
büyüme gelişme için yeterli proteini alamazlar. Bu konuda ailelerin bilinçli
davranması gerekmektedir. Gerekirse okul menülerinin doğru planlanması
konusundan okul ile görüşmeleri gerekir.
Ø ÇOCUĞUNUZUN
OKULDA NE YEDIĞINI ONU SIKMADAN ÖĞRENMEYE ÇALIŞIN!
Ø Çoğu
okulun aylık menüsü önceden planlanır. Aileler bu menülerde bulunan yemekleri
ve içeriklerini çocuklarına anlatarak daha doğru tercihler yapmalarına yardımcı
olmalıdırlar. Çoğu zaman öğle yemeklerinde çocuklar sebze yemeklerini ve
salatayı tüketmek yerine pilav, makarna ve börek gibi karbonhidratlı gıdaları
daha çok tercih ederler. Bu noktada aileye düşen görev; çocuklarına sebze
yemeklerinin ve salatanın da yenmesi gerektiğini, pilav makarnanın karın
doyuncaya kadar çok miktarda yenmemesi gerektiğini anlatmaktır.
Ara öğünlerden
Eksik Etmeyin!
Ø Çocuğunuzun
beslenme çantasına okulda verilmiyorsa kahvaltıdan öğle yemeğine kadar ve
öğleden akşam yemeğine kadar ara öğün koyma alışkanlığı kazandırın. Yapılan
çalışmalar ara öğün yapmayan çocukların atıştırmaları daha çok tükettiğini ana
öğünleri de kimi zaman atladığını göstermiştir. Özellikle öğleden sonra eve
erken gelen çocuklarda genellikle sık atıştırmalar yapar. Doğru ara öğün yapan
çocuk ana öğününü atlamaz ve düzenli yer. Yapılabilecek en güzel tercihler;
taze veya kuru meyveler, fındık, ceviz, badem, 1 kutu süt veya ayran, 1 dilim
evde yapılmış kek veya kurabiye olabilir.
Ø Akşamdan
sonra 1-2 porsiyon meyve veya sütlü tatlılar veya süt ihmal edilmemelidir.
Ø Akşam
yemeğinde neler olmalı?
Ø Her
güne farklı alternatifler koymakta yarar vardır. Et yemekleri ( ızgara, fırında
pişmiş veya sulu yemek şeklinde ), kurubaklagil yemekleri, kıymalı veya tavuklu
sebze yemekleri ana yemek olarak tercih edilebilir. Bu yemeklerden herhangi birinin
yanına çorba veya zeytinyağlılar da eklenebilir.
Ø Akşam
öğünlerinde çok yemek çeşidi olmasındansa her güne farklı çeşit koymakta yarar
vardır. Önemli olan akşam öğününde et grubunu, sebze grubunu, süt yoğurt
grubunu ve tahıl grubunu bulundurmaktır. Pilav makarna çocukların çoğu zaman
öğle öğünlerinde bulunduğu için daha az sıklıkta pişirilebilir. Salatalara
vitaminlerin emilimi için 1 tatlı kaşığı zeytinyağı koyulmalıdır. Haftada en az
2 -3 gün balık tüketimine özen gösterilmelidir.
Ailelere Öneriler:
Ø Çocuğun
bilişsel gelişimi için iyot tüketimine özen gösterilmelidir. İyot tüketimi IQ
seviyesini 13.5 puan etkilemektedir. En iyi iyot kaynağı iyotlu tuzdur.
Yemeklere pişmeye yakın tuz eklenirse günlük yeterli iyot sağlanır.
Ø Oluşabilecek
kansızlık büyümeyi etkiler, dikkat ve algılamayı azaltır. Hastalık oluşma
riskini arttırır. Demirden zengin gıdalar çocukların beslenmesinde muhakkak
olmalıdır. Bunlar; et, tavuk, balık, yumurta, kurubaklagiller, pekmez, tahin,
kuru meyveler, koyu yeşil yapraklı sebzelerdir. Bu besinleri C vitamininden
zengin turunçgiller, domates, biber ve sebzelerle beraber tüketirsek daha iyi
emilim sağlanır..
Ø Yemek
zamanlarını aynı saatlerde olmasına özen gösterilmelidir.
Ø Çocukların
yemek tabaklarının ayrı olmasına özen gösterilmelidir. Bu hem çocuğun
özgüvenini sağlar hem de ne kadar yediğini kontrol edebilmede aileye yardımcı
olur.
Ø Yemeğin
görünümü kokusu ve sunumu çocuk için seçici bir özelliktir. Hiç sevmediği
gıdaları bazen sevdiklerinin arasına karıştırıp güzel bir sunumla
yedirebilirsiniz.
Ø Zorlamadan
sakin ve rahat bir ortamda yemek yemelerine ayrı bir özen gösterilmelidir.
Çocuk oluşabilecek sıkıntılardan daha çok etkilenir ve iştahta azalma ile
sonuçlanabilir.
Ø Çocukların
aktivitesini arttırmak amacı ile haftalık düzenli egzersizler yapmaya
yönlendirilmeleri gerekir. Çağın hastalığı obezitenin çocukluk çağında
başladığı ve bu dönemde yağ hücrelerinin oluştuğu unutulmamalıdır. Düzenli spor
yapmaya alışmış çocukların obez olma riski daha düşüktür. Metabolizmalarını
hızlandırır ve psikolojik açıdan çocuklara daha iyi gelir.
Ø Çocukların
sıvı alımını da takip etmek gerekir. Özellikle hazır meyve sularının çok
tüketildiği şu dönemde çocuklarınızı taze sıkılmış meyve suyuna, süte, ayrana
ve en başta suya alıştırmak en sağlıklısıdır. Yemek masasında asitli içecekleri
gören çocuk ileriki dönemde bunu kendisine alışkanlık haline getirir. Unutmayın
sizin beslenme tarzınız ileriki dönemde çocuğunuzun beslenme tarzına muhakkak
yansır.
Ø Çocuğunuza olan sevginizi şekerleme, tatlı ve
çikolatalarla göstermek yerine onlara vakit ayırarak göstermeyi deneyin, onlarla oyun oynamak, spor
yapmak çocuğunuza daha çok keyif verecektir. Elbette ki çocuklar çikolata,
tatlı ve fast food tüketebilirler fakat önemli olan bunları ara sıra alışkanlık
haline dönüştürmeden verilmesi önemlidir.
Ø
Son Olarak, kazanılan bütün davranışlar gibi
spora yönelim de çocukluk çağında başlamaktadır. Bunun için çocuğunuzun
sağlıklı bir birey olması adına tenis, bale, basketbol gibi spor türlerine yönlendirmeniz
çocuğunuzun hem fiziksel hem zihinsel gelişimi açısından hem de psikolojik ve
sosyal açıdan yararlı olacak ayrıca obeziteden koruyacaktır.
Yorumlar
Yorum Gönder