D VİTAMİNİ VE KEMİK İLİŞKİSİ
D vitamini, yağda
eriyen, sekosteroid hormon olup, kalsiyum ve fosfatın barsaklardan emilimini
artırıp,osteoidin olgunlaşmasını ve mineralizasyonunu uyararak kemik yapımında
rol alır. Vitamin D'nin temel görevi çocuklarda büyüyen kemik dokusunun,
erişkinlerde ise kemik yeniden yapımı; mineralizasyonu için gerekli kalsiyum ve
fosfor konsantrasyonunu idame ettirmektir. Bir ön hormon olan D vitaminin
deride sentezlenen kolekalsiferol (vitamin D3) ve besinlerle alınan ergokalsiferol
(vitamin D2) olmak üzere iki kaynağı vardır. Normal koşullar altında insan
vücudunda bulunan D vitaminin %90-95’i güneş ışınlarının etkisi ile deride
sentez edilir. Özellikle içine katılmadıkça besinlerle alınan vitamin D’nin
büyük bir önemi yoktur. Güneş ışığı temel kaynaktır ve yeterince faydalanılırsa
ilave D vitamini almaya gerek yoktur. Bitkisel kaynaklarda vitamin D, öncül
molekül şeklinde (ergosterol) bulunur ve vücutta vitamin D2’ye dönüşür. Vitamin
D3 ile aynı fonksiyona sahip olan besin kaynaklı vitamin D barsaktan emildikten
sonra lenf damarları ile karaciğere aktarılır. D vitaminlerinin, çocukluk çağı
kemik hastalıklarının önlenmesinde etkileri yıllardır bilinmektedir . D
vitamini eksikliği tüm dünyanın problemidir ve artık pandemik olarak tanımlanmaktadır
. Vitamin D düzeyi düşüklüğü yalnızca basit bir biyokimyasal bozukluk olmayıp;
beraberinde kemik yapım-yıkım hızında artma, osteporoz ve hafif osteomalazi ve
kalça ya da diğer kemiklerdeki kırık olasılığında artma gibi fizyolojik, klinik
ve patolojik bulgulara yol açmaktadır. Kemik formasyonundaki bozulmanın yanı
sıra proksimal kas güçsüzlüğüne ve nöromusküler koordinasyonda bozulmaya neden
olduğundan düşmelere yatkınlığı ve kırık riskini artırıp, ağrı ve fonksiyonel
kısıtlılığa neden olarak yaşam kalitesini olumsuz etkiler.
Yeterli
kalsiyum alımı büyüme sırasında kemik oluşumunu, yaşlı popülasyonda yaşa bağlı
kemik kaybının yavaşlamasını ve kırıkların azalmasını sağlar . Kalsiyum ve süt
ürünlerinin alımının arttırıl-ması ulaşılan tepe kemik kütlesinde artışa yol
açar . Kemik kitlesinin adölesan çağda artması sadece yaşlı dönemde kırığa
karşı koruma sağlamaz, aynı zamanda gençlikteki kırıkları da önleyicidir .
Korunma için kalsiyum dozu, orta yaşlarda 25 mmol/gün; ileri yaşlarda 37,5 mmol/gün
dür.
İnsan
yaşamının farklı evrelerinde kemik mineral yoğunluğu değişmektedir. Çocukluk ve
adolesan dönemde kemik yoğunluğu hızla arttığı için beslenme önemli bir yere
sahiptir. Maksimum kemik yoğunluğu 25-35 yaşları arasında oluşurken, ilerleyen
yaşlarda kalsiyum alımı artsa da kemik yoğunluğu artmamaktadır. Adolesan
dönemde optimal kemik yoğunluğuna ulaşılmasında belirleyici unsurlar; genetik
yapı, beslenme ve fiziksel aktivite durumudur . Yetişkinlik ve ilerleyen
dönemde yaşa bağlı kemik kaybı besin öğeleri, fiziksel aktivite ve hormonal
duruma göre değişmektedir. Kemik yoğunluğunun az olması veya yıkımın artması
osteoporoz ve osteoporotik kırıkların artmasında risk faktörü olduğu
bildirilmektedir .
Çalışmalarda, obezitenin D vitamini eksikliği ve yetersizliği
için risk oluşturduğu belirtilmektedir. Obezlerde D vitamininin yağ dokusunda
sekestrasyona uğrayıp, biyoyararlanımının daha düşük olması, sebep olarak
düşünülmektedir. Düşük veya yetersiz vitamin D düzeyleri, kalsiyum
absorbsiyonunda azalma, parathormon (PTH) düzeylerinde artışla artmış kemik
rezorpsiyonu ve kemik kaybına neden olarak osteoporoz gelişiminde rol
oynamaktadır
Vitamin D eksikliği özellikle postural denge ve
yürüyüş için gerekli olan alt ekstremitenin yük taşıyan antigravite kaslarını
etkilemektedir. Yaşlılarda serum 25(OH)D vitamini konsantrasyonu ile düşmeler
arasında anlamlı korelasyon bulunmaktadır. Vitamin D eksikliği olan yaşlı
popülasyonda vitamin D takviyesinin kas gücünü, yürüme mesafesini ve
fonksiyonel yetenekleri artırdığı, düşmeleri ve nonvertebral kırıkları
azalttığı gösterilmiştir (1). Bir çalışmada yaşlı
kadınlarda 3 ay 1-α-hidroksivitamin D kullanımının tip II kas liflerinin görece
sayı ve hacmini artırdığı bulunmuştur.(2)
D vitamini eksikliği kemik mineralizasyonunu
azaltarak, kas güçsüzlüğüne ve nöromusküler koordinasyonda bozulmaya neden
olarak düşmelere yatkınlığı, kırık riskini artırmaktadır ve böylelikle
bireylerin yaşam kalitesini azaltmaktadır. D vitamini için en önemli kaynak
güneş ışığıdır. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de ev içinde daha çok vakit
geçirilmesi, geleneksel kapalı giyinme, güneşin zararlı etkilerinden sakınma
amaçlı yüksek faktörlü güneş kremi kullanımı, hava kirliliği gibi nedenlerle
güneş ışığı alım azlığına bağlı D vitamini yetersizliği daha sık görülen bir
sorun haline gelmektedir. Bu nedenle tüm yaş gruplarında D vitamini
yetersizliği veya eksikliği olabileceği düşünülerek gerekli olgularda araştırma
yapılıp tedavi başlanmalıdır. Deri kanseri açısından, güneşlenme birçok hasta
ve doktor tarafından dikkatle önerilmekte olup, kol ve bacakları, saat 10:00 –
15:00 arasında haftada 2 kez 5-30 dakika güneşe tutmak D vitamini eksikliğini
önlemede tavsiye edilmektedir (3). Yeterli güneş
ışığı alamayan çocuklar ve erişkinler ise yeterli serum D vitamini seviyesine
ulaşmak için 800-1000 IU/gün D vitamini almalıdır (4).
D
vitamininden zengin besinler arasında ise;balık yağı,süt ve süt
ürünleri,istiridye,tofu ve soya sütü,yumurta,mantar,sardalya,uskumru,somon
bulunur. Bitkilerden maydanoz, ısırgan otu, yoncada mevcuttur.
Bazı ülkelerde süt ve süt ürünleri, ekmek, tahıllar D vitamini ile
zenginleştirilmektedir. Ülkemizde henüz böyle bir uygulama yoktur.
Bazı hastalıklar, barsaklarda D vitamini emilimini engeller. Çölyak
hastalığı, Crohn hastalığı ve kistik fibrozis bu hastalıklar arasında
sayılabilir.
Mide veya barsakların bir kısmının çıkarıldığı veya aşırı
şişmanlık tedavisinde uygulanan gastrik- bypass ameliyatları sonrasında da
D vitamini eksikliği görülebilir.
Dyt.Sümeyye Şükran Özkeleş
1. Janssen HC, Samson MM, Verhaar HJ. Vitamin D
deficiency, muscle function, and falls in elderly people. Am J Clin Nutr
2002;75:611-5.
2. Sørensen OH, Lund B, Saltin B, Lund B, Andersen
RB, Hjorth L, et al. Myopathy in bone loss of ageing: improvement by treatment
with 1 alpha-hydroxycholecalciferol and calcium. Clin Sci (Lond) 1979;56:157-61
3. Simin Hepgüler. Yaşlı osteoporozunda D
vitamininin rolü-tanı ve tedavi. Osteoporoz Dünyasından Mart 2010-Özel sayı
4. Holick MF. Vitamin D deficiency. N Engl J Med
2007;357: 266-81
Yorumlar
Yorum Gönder